Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatile çıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?" İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."
Çıkolatayi emmeyi Çok Seviyorum:)
Badem Tur otobüsü şöförünün omzuna dokunulunca adam hafifçe başını çevirmiş, bir bakmış ki elinde bir avuç badem, yaşlı bir kadın durmakta.. Teşekkür ederek almış bademleri ve yemiş.. 15 dakika sonra yaşlı kadın tekrar şöförün omuzuna dokunup bir avuç daha badem vermiş ve bu ikramı 5 kere daha yapınca; "Zahmet ediyorsunuz efendim.." demiş saygılı şöför, " Hep bana yedirdiniz.. Biraz da kendiniz yesenize.." Çiğniyemiyorum evladım.." demiş yaşlı kadın, "Dişlerim yok.." "Niye satın alıyorsunuz o zaman?.." "Evladım ben sadece üzerindeki çikolatayı emmesini seviyorum!.."
Başkan Bush
Başkan Bush talimat vermiş: -Üzerinde resmim olşan pul imal edilsin, her zarfa bunlar yapıştırılsın artık, diye. Pullar hemen basılmış. Bir süre sonra Bush zarflara bir bakmış pullar üstünde durmuyor. Hemen yetkililere haber vermiş, bu ne böyle demiş. Pullar zarfa yapışmıyor. Zamk sürmediniz mi bunların arkasına? -Sürdük efendim, demişler... Ama genelde pulu eline alan arkasına değil ön yüzüne tükürüyor...
Otoyoldaki teyze
ABD'de 22 no'lu karayolunda, devriye görevi yapan bir otoyol polisi arabasından yolu izlerken bir araba görmüş. Bu aracı radarla incelemiş ve en az 50 km hızla gidilmesi gereken bu yolda aracın tam 22 km hızla gittiğini farketmiş. Bu araba yolu tıkıyormuş. Aracı durdurup sürücüyü uyarmaya karar vermiş. Aracın peşinden gidip aracı durdurmuş. Bir de ne görsün? Aracı kullanan çok yaşlı bir teyze. Aracın arkasındaki koltuklarda da çok korkmuş 3 tane yaşlı teyze daha var. Polisi görünce yaşlı sürücü endişeyle: -Polis bey,çok mu hızlı gidiyordum? Polis: -Hanımefendi,hızlı değil, tersine çok yavaş gidiyorsunuz ve bu tüm otoyol trafiğini etkiliyor! Radardan gördüğüm kadarı ile 22 km hızla gidiyorsunuz. Yaşlı teyze: -Ama otoyolun girişinde 22 yazıyordu ve ben de bu kurala uymak istedim! Polis: -Teyzeciğim; o 22 otoyolun numarası. Bu yolda en az 50 km hızla gitmelisiniz. Yaşlı teyze: -Tamam,bundan sonra hızlanacağım. Polis tam kendi arabasına gidreken,gözü yine arkada oturan, hiç konuşmayan ve çok korkmuş 3 yaşlı teyzeye kaymış ve sürücüye sormaya karar vermiş: -Teyzeciğim bir şey sorabilir miyim? Bu arkada oturanların nesi var? Çok korkmuş gözüküyorlar, sanki dillerini yutmuşlar gibi! Yaşlı teyze: -Valla ben de anlamadım, 250 no'lu karayolundan çıktıktan beri böyleler...
Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar, "Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var: Karına karşı sadık oldun mu?" Adam yanıtlar; "Evet, asla bir başka kadına bakmadım." Sorgu meleği, "Şuradaki Rolls-Royce'u görüyor musun? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin.." Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır; "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık." Bunun üzerine sorgu meleği, "Şuradaki Mercedes'i görüyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın.." der ve üçüncü adama da sorar, "Karını hiç aldattın mı?" Adam yutkunur ve şöyle der; "itiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, birçoğu ile beraber oldum. Üzgünüm." Sorgu meleği; "Ehh" der, "Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u görüyor musun? Cennette onu kullanacaksın." Bunun üzerine üç adam vedalaşır, arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Birkaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük oturduğunu görürler ve şaşırırlar. "Heyy! ne oldu sana?" der ikinci adam, "Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama sen niye bu haldesin?" "Bugün karımı gördüm!" der birinci adam. Diğerleri; "Aaaa! ne kadar güzel, peki derdin nedir?" diye sorarlar. Adam içini çekerek konuşur, "Kaykay'la dolaşıyordu..."
Adamın birinin evinde yangın çıkmış. Komşuları yardıma koşmayıp olayı seyretmeye başlayınca iş başa düşmüş.. İlk önce oğlunu yangının içerisinden çıkarıp dışarda beklemesini söylemiş. Dalmış tekrar duman ve ateşin içerisine, kızını çıkartmış dışarıya. Sonra karısını, sonra köpeği ve kedisini. Daha sonra dışarı hiçbir şey getirmeden 3 kere daha içeri girmiş çıkmış. Onu seyreden komşularından biri sormuş: - Niçin yanan eve girip çıkıyorsun dışarı hiçbir şey getirmiyorsun?" diye. - "Kayinvalidem içeride!" demiş adam; "arada bir girip çeviriyorum!".
Kaynana olmak bir sanattır.. : ) : ) : ) : ) : )
Genç bir çocuk heyecanla annesine gelir ve asik
oldugunu,evlenmek istedigini ve tanistirmak istedigini
söyler. Ama sadece eglence olsun diye eve 3 kiz getirecegini ve
annesinin evlenecegi kizi tahmin etmesini ister. Ertesi gün 3 güzel
kizla eve gelir. Otururlar, bir süre sohbet ederler.
Bir süre sonra çocuk heyecanla annesine sorar
'Tahmin ettin mi'diye.
Anne duraksamadan cevap verir:
Ortadaki kizilsaçlı.'
Oglan hayretle annesine sorar:
'Inanilmaz, nasil bildin?' *
* Anne cevap verir:
'Bir tek ondan hoşlanmadım..'
BİZİM TEMEL
Temel ABD'ye gitmiş ve bir adamla tanışmış. Adamın mesleği ise mantıkçılıkmış. Temel sormuş.
"Ya abi nedir bu mantık?" Adam da anlatmak için sorularına başlamış.
A: Senin akvaryumun var mı?
T: Vaar.
A: O zaman sen hayvanlardan hoşlanıyorsun.
T: Eveet
A: Sen hayvanlardan hoşlandığına göre insanlardan da hoşlanırsın
T: Doğru.
A: İnsanlardan hoşlandığına göre kadınlardan da hoşlanırsın
T: Haklısın.
A: Demek ki sen i.ne değilsin. Bak işte buna mantık derler.
Temel mantığı öğrendi ya köye gidince soruyorlar:
"Yav ne öğrendin ABD'de?"
T: Mantık.
Köylü: Hadi yaa. O ne ki?
T: Dur anlatayım. Akvaryumunuz var mı?
Köylü: Yook.
T: O zaman hepiniz i.nesiniz.
Papaz ve papağan
Kasabanın birinde bir papaz ve onun iki tane papağanı varmış.
Papağanlarda papaz gibi oldukca inançlı ve dindarlarmış.
Sabah-akşam kafeslerinde oturup incil okuyup dua ederlermiş, papazın cemaatinden bir kadınında 2 tane dişi papağanı varmış, papazın erkek papağanları ne kadar ahlaklı ise kadının dişi papağanlarıda o kadar ahlaksızmış.
Eve gelen misafirlerin önünde erkek istiyoruz! diye bağırırlarmış.
Kadın sonunda dayanamamış ve papaza akıl danışmaya gitmiş. Papaz da "Sen getir
onları bana benim papağanların kafesine koyalım da ahlak öğrensinler biraz, Benim papağanlar sürekli dua eder" demiş. Kadında almış papağanları getirmiş papazın evine... Kafese girergirmez dişi papağanlardan birisi "hey yakışıklı, iki tane ucuz fahişe ister misiniz kafesinizde" demiş.
Erkek papağanlardan biri ötekine dönüp "oğlum bütün dualarımız kabul oldu lan sonunda diye haykırmış".....
HEDİYE
Üç yahudi genç kardeş kendi işlerini kurup zengin birer adam olmuşlar ve yaş gününde annelerine aldıkları hediyeleri birbirine anlatarak böbürlenmişler
Birincisi demiş ki;
Ben anneme kocaman bir ev aldım
İkincisi
Ben bir mercedes aldım ve birde şoför tuttum.
Üçünçü sü
Benim hediyem hepinizden güzel Annemin Tevratı okumayı ne kadar çok sevdiğini ve artık gözleri iyi görmediği için okuyamadığını biliyorsunuz.Ona bütün Tevratı ezbere bilen büyük kahverengi bir papağan gönderdim.Onu eğitmek için 12 hamam 12 yıl boyunca uğraşmış.Bu papağan için havraya 20 yıl boyunca her yıl 1 milyon dolar bağışlayacağım.ama buna deger.Annem sadece bölümün adını söyleyecek ve papağan ona ezbere okuyacak .Kısa bir süre sonra anneleri üçüne de birer tşk mektubu yazdırmış.
Birinciye.
Milton bu ev çok büyük bana bir tek odası yetiyor.ama hepsini temizlemek zorunda kalıyorum
İkinci ye
Marvin yolculuk etmak için çok yaşlıyım.arabayı kullanmıyorum.ve şoför çok kaba
Üçüncü ye
Canım melvin im annesini mutlu etmeyi bilen tek evladım sensin.Tavuk çok lezzetli idi.tşk ederim.